Geçtiğimiz günlerde Netflix’de yayınına başlanan “Yukarı Bakma” isimli filmi izleyenleriniz vardır. Filmde bir grup bilim adamı 6 ay içinde dünyaya çarpacak bir göktaşını keşfediyor; ama dünyanın geri kalanını bu konuyu ciddiye alma konusunda ikna edemiyor.
Aslında ne yazık ki, filmi gerçekten yaşamaktayız. Filmdeki göktaşı gerçekte iklim krizi… Filmde 6 ay olarak karşımıza çıkan süreç ise içinde bulunduğumuz durumda yaklaşık 30 sene. Bugün orta yaşlarda olan herkesin, ömrü olursa, bu dramatik etkileri görme ihtimali var.
İklim değişikliği, iklimin ortalama durumunda ve/veya değişkenliğinde onlarca yıl ya da daha uzun süre boyunca gerçekleşen değişikliklerdir. İklim krizi ile mücadele etmek için yapılan aktiviteler de kök neden olan sera gazı salınımlarını azaltım ve iklim değişikliklerinin etkilerine uyum gibi hedeflere odaklanmaktadır.
2019/2020 döneminde tüm dünyada azaltım ve uyum çalışmaları için 632 milyar dolarlık bir finansman kaynağı yaratılmış durumda. Oysa hedeflere ulaşmak için 2040 senesinden itibaren her sene 6 trilyonluk bir kaynak gerekiyor. Küresel ısınmayı 1.5 derece ile sınırlayabilmek için ise tutarın derhal bu yıl en az 3 trilyon dolara çıkması lazım. Dolayısı ile insanlık olarak hedeflerin çok gerisinden gidiyoruz ve hızlanmaya ihtiyacımız var.
Küresel ısınmanın etkilerini azaltmanın ya da geri çevirmenin yolu aslında başlıca enerji ve ulaşım sektörlerinden geçiyor. Ulaşım sektöründe elektrikli araçlarla gerçekleşmekte olan bir devrimin ortasında olduğumuzu düşünürseniz, aslında enerjiyi nasıl ürettiğimiz ve tükettiğimiz ile ilgili dönüşümler, iklim krizi ile mücadelede önemli bir iyileşme alanı açıyor.
İşte smartPulse tam burada aslında iklim krizi ile mücadele konusunda katma değeri olan bir görevi yerine getirmeyi de amaçlıyor. Temelde mücadelenin önündeki altyapı darboğazlarını aşmayı kolaylaştırıyor. Tüm piyasa katılımcılarını, enerji borsalarını, şebeke işletmecilerini, üretim tesislerini, tüketim noktalarını, ve hizmet sağlayıcılarını (rüzgar tahmini gibi) uçtan uca bir yazılım platformunda birbirine bağlayarak izleme, operasyon, tahmin ve algoritmik ticaret gibi imkanlar sunuyor. Bu sayede yenilenebilir enerji kaynaklarının ve enerji depolama tesislerinin ekonomik yapılabilirliğini artıyor ve esnekliğin değerini yakalamasına imkan sağlıyor.
Mustafa Kerem Topuz
